.

.
Azules De Vergara Hvs 5a, Painted Rocks / Tafraout/ Morocco photo: Olivier Nicolet

31 Ağustos 2021

"Ushba" Northridge 4a , 1903 rotası, 4696m.

 Burak Can Öztaş ile evlerimiz arası komşuculuk oynadığımız günlerden birinde Burak sıradan bir şekilde -Ushba 'ya gidelim mi ? dedi ve bende -gidelim , dedim ... ve her şey böyle başladı...



Tunç ve Efecan eski dostları Ushba ile...

14 Temmuz sabahı 08.30 da Efecan 'ı Alsancak tren garı önünde aldıktan 1510 km sonra Sarp sınır kapısındayız ... ekip 8 kişi; Burak , Tunç ,Efecan , Adnan Abi, Cemra , Nezahat ve Emine , 2 ayrı araba ile Ushba dibine 3 gün süren bir yolculuk ...

Sarp sınır kapısından yaklaşık 300-400 km arası sonrası Ushba'nın eşsiz manzarası karşınıza çıkıyor...


Mestia 'da kalmayıp Ushba 'ya en yakın köy olan Mazeri'de Irto Hostel'de kalıyoruz ,günlüğü gayet uygun... Pcr testi için Mestia'ya gidip gelip birkaç gün ortamda takılıyoruz ... 

işte Tunç Fındık'ın sırrı.. şok şok şok !

Mazeri'de zar zor açtırdığımız tek biracı

İyi hava aralığı yakalamak Ushba'nın en büyük sıkıntısı ve bizim kasabada geçirdiğimiz zaman gerçekten hava muhteşem , Tunç ve Efecan dağa hemen gitmemiz lazım diyerek kafayı yiyorlar ama ben pek anlamadığımdan hayat bana hoş :) yine de şanslıyız ki çok oyalanmadan yaklaşıma başlıyoruz ...

18 Temmuz sabahı , 08.30 yola çıkış, katır kiraladık ama bir buçuk saat sonra katırcılar -biz bu kadar gidebiliyoruz deyip , bizden bir ton para alıp (at başı 200 Lari : 540 tl) çok az bir yol ilerleyip ,bıraktılar... 



3 saat sonunda ilk kamp yeri 2300 Green Bivak 'a geldik , burası aynı zamanda bir açık hava anma müzesi gibi... buradan sonra buzullar başladığından ekibin büyük kısmı burada kaldı ve biz zirve ekibi yola devam edip aynı gün içinde saat 17.00 gibi 2800 deki kampa ulaştık.

2800 kamp alanı yakınları

2300m. ,green bivak ve anılar...
     
                                      

19 Temmuz ,yine 8.30 yola koyuluş... yaklaşık bir 100 metre sonra artık tamamen kazma ,krampon ve ip birliğine girmeniz gereken buzullara girmiş oluyorsunuz ... bence Türkiye'de ki dağlardan bariz bir şekilde farklılıklarından biride budur. Buz çatlaklarından slalom yürüyüşler, yükselişler , yan geçişler ... 14.30 gibi 3800 kampındayız , birkaç Rus ekip var kamp alanında , 5-6 kişilik bir ekip bugün zirve denemesinde , tek isteğimiz yarında havanın izin vermesi ve bizimde deneyebilmemiz ...


3800 metre kamp alanı ve Ushba Northridge rotası

Son kamp aslında 4000 de ancak direk buz üzerinde onun yerine 3800 de kalıp hem var olan küçücük toprak alandan faydalanıp çadırı kuru tutuyorsunuz hemde kamp yükünü taşımaktan gına gelmiş bedenler için bir an önce eşyalardan kurtulmuş oluyorsunuz :) 

3800 metre bile benim için şu ana kadar çıkmış olduğum en yüksek rakım , Büyük Demirkazık 'tan yani :/ Dağcılık , alpinizm hayatımda neredeyse hiç denecek kadar az oldu , sadece ilk başladığım yıllarda (15-16 yaşlarında) kışın birkaç kere Aladağlar 'a gitmişliğim var , dağcılık hiçbir zaman benim ilk tercihim olmadı ama dağların büyüklüğü , yüceliği beni her zaman çok etkilemiştir , her zaman onların bir parçası olmak istemişimdir ... Son birkaç yıldır tecrübelerime buz tırmanışı, mix tırmanış, geleneksel uzun duvarlar eklemeye çalışsam da Ushba gibi bir dağın içinde neler yapacağıma dair hiçbir fikrim yoktu ve kesinlikle hiçbir beklentimde yoktu , Tunç ve Efecan gibi büyük tecrübelerin yanında neler öğrenebilirim ve elimden neler geliyor bir bakalım demekten başka hiçbir şey demedim düşünmedim... İşin aslı buralarda olmak güzel , dağlar her zaman güzeldir ama Efecan'ın da bana her zaman dediği gibi - ilk dağ olarak Ushba :/ yani biraz , sanki , belki ... :) 

3800 'de yüksek dağlarla ilgili en net öğrendiğim ve bir daha hiç unutmayacağım şeyi öğrendim ; Baş ağrısı ! ve ağrı kesici taşımanın önemi :)

20 Temmuz , başka iyi bir hava günü olmadığından bugün zirve denemesi için sabah 05.00 te yürüyüşe başlıyoruz... aldığım en önemli 2.ders ; Aklimatizasyon ! nedir nerelerde kullanılır :) işte aslında buralarda kullanılır ama zaman yok, o zaman daha çok acı var :) çok detay detay ,ip ip yazamıycam tüm dağı çok uzun malüm...



 
4000 'e kadar hızlıca yükseliş, Efecan derelerden lakır lakır içtiği suları inanılmaz karın ağrıları ile ödeyip ne yazık ki kampa geri döndü :/ 3800 kampından çıktıktan sonra bir daha hiçbir zaman çıkarmamak üzere kazma krampon ip birliği ne varsa giyip kuşanıyorsunuz ... bundan sonraki 800-900 metrenin belki sadece 100 metresi teknik tırmanış sayılmayabilir ... 


Yan geçişler sonrası , kaya etabı ... ama sonrası beni çok etkileyen buz duvarı , kesinlikle daha kısa gözüküyor ve öyle olmasını da umuyorsun :) Burak'la muhabbet olsun diye sürekli metre iddiasına girip durduk , tabi bu arada Tunç lider gidiyor, 55-60 metrelik ip boyları 5-6 buz burgusu... 45 ila 60 derece eğimle değişen buz ... buz buz buz.. arkadaş ne zormuş buzda durmak bir süre sonra :) ya tırmanmak tamam sıkıntı yok , çok keyifli , gidiyoruz yavaş yavaş , ısınıyoruz filan ama istasyonda , buz burgularında dururken artık her yerin uyuşuyor , bacaklarını koyucak yer bulamıyorsun , hiç bir pozisyon doğal olarak rahat değil , tekmeleye tekmeleye bir set açmaya çalışıyorsun ama milyon yıllık buz tabi ki set filan açamıyorsun :) neyse Burak ile -burası bitsin , şu sırta çıkalım her şey daha kolay olacak dedik ama hiç öyle olmadı :/ 



Buz duvarı bitişi , sırt ; 4500 küsür .. işin aslı asıl kilit bundan sonraymış , yer yer çok incelen bir sırt hattında sayısını bilmediğim tepeciğe çıkış ve iniş ve tekrar çıkış... Ana zirveyi görüyorsunuz ama önünüzde bir tepe var , 50 metre çıkıyorsunuz 20 metre iniyorsunuz ..bu böyle gidiyor artık çok büüyk bir mental savaşa dönüşüyor... 4500 üzerinde vucudumda gerçekten pek bir enerji kalmadı , her şeyi çok yavaş ama bir o kadar da kontrollü yaparak tek amacım yavaşta olsa ilerlemekti ama çok yavaşta olamaz çünkü geri dönüş aynı rotadan ve karanlıkta inmek kimse istemez... Son tepeciklerden birinin dibinde Burak 'la artık gitmesek mi diye düşündük , düşünmedik değil ama hadi son bir tepe çıkalım bakalım ne kadar kalmış dedik ve onuda çıkıp indiğimizde artık sadece zirvenin kalmış olduğunu gördük ... saat 16.00 sularında zirvedeydik , 50 metre aşağıda sürünen bedenlerimiz ve zihinlerimiz , zirve motivasyonu ile coşku doldu ve bize bir süre daha idare etmemiz için ara motivasyon verdi ... Bu arada belirtemeden geçemiycem bence önemli ,zirveye çıkmış 3. Türk olabilirim ama 4685 metre civarlarında tuvaletini yapan da ilk Türk 'üm ! ( tabi bu dağın bu metresinden bahsediyorum ) bunu belirtmek istedim :) 

bitik...


Zirve ... arkada gözüken güney zirvesi

Zirveye çıkmak iyi güzel hoş , nedensellik sorularını bir kenara bırakıp bir an önce geri inmeniz lazım ve bence Ushba'nın açık ara zorluklarından biri burada başlıyor ... O zor bela çıktığınız , emniyetler alarak geçtiğiniz , korkunç tehlikeli sırtlar , kornişlerden aynı konsantrasyon ama daha yorgun bir şekilde ve muhtemelen daha az emniyetli tekrar geri dönmeniz gerekmekte ... Benim kendimle en büyük sınavım buydu , açıkçası en çokta bu açıdan mutluyum, benim elementim olmayan bir branşta bu kadar uzun süre ve zor koşullarda bilinçli kalmak, yanlış yapmamak , algımı açık tutup belli başlı gerekli işlevleri aşağıdaki gibi yerine getirebilmek ( ip organizasyonları vb...) 
Sabah çadırdan çıkıp zirve sonrası tekrar çadıra dönmemiz 16 saatimizi aldı ki bence bu bayağı iyi bir süre ... Belirtmem gereken en önemli şey ; Tunç Fındık 'ın liderliği olmasa bizim için çok zor hatta belki imkansız bir deneme olurdu... 
Kampta Efecan'ın yemekleri ile kendimize gelip , hemen bayıldık :) 



korniş reis

21 Temmuz , bu dağda keyif yapabileceğin pek fazla zaman yok , hava topluyor , hemen aşağıya ... 
artık hiç durmadan 4. gün ... devamlı iniyoruz , arada bir kamp daha atıcaktık ama vazgeçtik hava kötü topluyor, çıkarken 2 günde gittiğimiz mesafeyi şimdi yaklaşık 9 saatte geri yürüdük ama bittim ! son 20 dakika bir kenara yattım kaldım, Cemre 'nin yardımı ile kafe 'ye ulaştım yarım litre kola sonrasında kendime tekrar gelebildim :) 

dönüş...

:) 

Çok farklı , özel bir deneyimdi ... belli bir tecrübe ile zar zor ve birazda şans ile buralara geldim , umarım bazı konularda bu daha başlangıç ama yavaş yavaş ... :)

Bu faaliyet için ; Tunç ,Efecan ,Burak ,Adnan Abi ,Cemre ,Nezahat, Emine 'ye teşekkürler ,sevgiler...
Petzl, Yüksekişler , The North Face Türkiye ,Züber , İdadik ' e çok çok teşekkürler ...





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder